Blog

Üstün Zekalı Çocukların Farkında mıyız?

Albert Einstein, 4 yaşında konuşmuş, 7 yaşında okumayı öğrenmiş. Winston Churchill, 6.sınıfta sınıfta kalmış. Ludvig van Beethoven için müzik öğretmeni ümitsiz vaka demiş. Lev Tolstoy, başarısızlık nedeniyle okulu bırakmış. Walt Disney, iyi fikirleri olmadığı gerekçesiyle çalıştığı gazeteden çıkarılmış. Isaac Newton, okulda notları çok düşük bir öğrenciymiş. Thomas Edison, öğretmeni tarafından hiçbir şey öğrenemeyen çocuk olarak değerlendirilmiş. Wernher von Braun, 9.sınıfta cebir dersinden kalmış. Abraham Lincoln, yüzbaşı olarak katıldığı savaştan er olarak terhis olmuş.Her birimiz bu kişilerin kimler olduklarını biliyoruz öyle değil mi? Yani en azından isimlerini duyduk. Gelin...

Oksijen Maskesini Önce Kendinize Takın

‘Hocam hayatımı bir görseniz bazen hızlandırılmış yaşadığımı hissediyorum. Eve gidiyorum çocuklar ne yedi? Ne içti? Ödevlerini yaptılar mı? Çanta hazırladılar mı? Yataklar toplanacak, bulaşıklar halledilecek, çocukların istekleri ne olacak? Eşim soruyor: ‘Gömleğimi ütüledin mi? Ne yemek yaptın?’ İş yerine gidiyorum birikmiş dosyalar, iş yerindeki arkadaşlarımın hikayeleri. Annem babam arıyor: ‘Hiç gelmiyorsun bizi unuttun.’ Eşimin ailesi arıyor: ‘Bu hafta sonu bize gelin.’ Kardeşim arıyor. ‘Alışverişe çıkalım mı?’ İlkokul arkadaşlarım diyor ki; ‘Bir kahve içelim.’Hayatımızda birden fazla rolümüz bulunuyor. Anne rolü, baba rolü, kardeş rolü, eş rolü, evlat, rolü,...

Bizim zamanımızda ergenlik mi vardı?

Bu cümleleri kuran aileler, kendi gençliklerini, yaşadıkları zorlukları sanırım zaman içerisinde unutmuş. Çünkü bu dönemden geçmeyene yetişkinlik kapılarının açılması mümkün değildir. Biraz o günleri hatırlayalım mı?Şöyle bir dönüp hatırladığımızda ‘delikanlı, kanı kaynıyor, aklı da bir karış havada’ cümleleri kulaklarımızda çınlıyor mu?Bir anda gelip ‘ne kadar uzamışsın, aa ne kadar kilo vermişsin’ diyen teyzelerle büyüyen bedenimizi fark ettiğimiz, dünyanın kendi etrafında döndüğünü zannettiğimiz ‘herkes bizi izliyor’ diye algıladığımız, hem yalnız kalmak isteyip hem de bir gruba ait olma isteğimiz, belki de ilk...

Sınırlarla ilgili anne babalara öneriler

2012 yılında sınır koymanın önemini anne babalara ‘Anne babaların, çocukları büyüdükçe sağlıklı denemelere izin verecek kadar geniş, güven sağlayacak ve sorumluluk kazandıracak kadar kısıtlayıcı, ancak sağlıklı gelişimi destekleyecek kadar esnek sınırlara ihtiyaç vardır.’ sözleriyle vurgulayan Mackenzie’yi hatırlarak başlayalım...Peki anne babalar, bu sınırları koyarken nelere dikkat etmeli?İlk kuralımız sınırlar konusunda anne ve babanın tutarlı olması. Annenin tamam dediğine baba olmaz derse, burada bir tutarsızlık söz konusu olur ve çocuğun kafası karışır ve sınırı çocuğun kabul etmesi zorlaşır.Tabii kuralların çocuğun yaşına, gelişimsel...

Sınır

BEN ÇOCUĞUMU ÖZGÜR BÜYÜTÜYORUM..Ne sık duymaya başladık bu sözleri değil mi?Genellikle çocuklarını özgür büyüten anne babalar okul sürecinin başlamasıyla beraber uzman desteği almak için sıraya giriyor.Bizler de ‘Sürekli kendini yerden yere atıyor, dediğimizi yapmıyor veya sadece bağırdığımızda yapıyor, istediği olmadığında vuruyor, ödevleri yapmak istemiyor, gece yatmıyor sabah kalmıyor ’ gibi cümlelerle karşı karşıya kalıyoruz.Çocuklar ne ister biliyor musunuz anne babalar? -‘SINIR’Çocuklar çevrelerini keşfetmek ister. Öğrenmek, sınırları denemek, genişletmek isterler.Eğer bu sınır anne baba tarafından konulursa çocuk rahatlamış olur.Ev içerisinde sınırlar...